Xavi, FC Barcelona’da çalışması hakkında: “Bu çok zalimce”
Pazartesi günü Guardiola, Xavi’ye taziyelerini iletti. “Deneyimlerime göre İngiltere’deki baskıyı İspanya’daki baskıyla karşılaştıramazsınız. Orada her şey bin kat daha zor. Haftada altı basın toplantısı, bir sürü maç. Barselona’da hissettiğiniz baskı başka hiçbir ülkeyle kıyaslanamaz” dedi.
Guardiola, ayrıldığında artık bu işten keyif almadığını itiraf etti. Bu, son yıllarda Barselona’daki tüm antrenörlerin görev süreleri boyunca devam eden ortak bir konu. Kendisinin ve Barça’nın “birbirlerine” zarar vereceğinden endişeliydi ve 2010/11 sezonunun sonunda bir ay içinde oynanan ünlü dört Clásico’nun “18 zor gün” olduğunu itiraf etti.
Luis Enrique ayrılırken şunu da söyledi: “Dinlenmek, kendimi kapatmak için yalnızca birkaç saatim var; Bu sezon sonunda dinlenmem gerekiyor.”
Xavi aynı resmi çizdi: “Bu acımasız ve nahoş bir şey. Her gün kendinizi değersiz hissettiriyorlar. Pep bana söyledi, Valverde bana söyledi, Luis Enrique’nin acı çektiğini gördüm… Gereksinimler söz konusu olduğunda sorunumuz var. Eğlenmiyorsunuz… Her an hayatını riske atıyorsun, bu çok zalimce.
Bu beklenti her yerden geliyor. Bunun bir kısmı kesinlikle geçmiş başarılardan kaynaklanmaktadır. Bu kulüp 124 yıllık varoluşunda 77 şampiyonluk kazandı. Bulunduğu şehirle yakından bağlantılıdır ve Katalan bayrağının renklerini içeren bir arma taşımaktadır. Pek çok culé kendilerini İspanyol değil Katalan olarak görüyor; kendi bağımsız uluslarının vatandaşları. FC Barcelona ulusal bir kimliği temsil eder.
Bir de Real Madrid meselesi var. İki şehir arasındaki düşmanlık derinleşmiş, siyasetten başlayıp spora da sıçramış bir rekabet. Sadece kendi standartlarınızla değil, aynı zamanda dünyanın en başarılı kulüplerinden biri olan en büyük düşmanınızın başarısıyla da karşılaştırıldığınız bir işte nasıl hayatta kalabilirsiniz?